2 Temmuz 2020 Perşembe

ÜLKEMİZDEKİ MÜZELER - 1

ÜLKEMİZDEKİ MÜZELER-1

Yaz aylarının gelmesi ile insanlar tatile çıkmak için hazırlıklarını yapıyorlar. Hazırlıklar yapılırken tatilde yapılacaklar da planlanır elbette. Kimi tatilci deniz kenarlarını tercih ederken kimisi de sıla-i rahim yapmayı tercih ederler. Çok az da olsa insanlar Müzeleri de gezmek isterler. Peki, ülkemizde görülmesi gereken müzeler var mıdır? Elbette vardır, ülkemizde hemen hemen her ilde mükemmel müzeler görülmesi gereken eserler mevcuttur. Şimdi ülkemizde gezilebilecek bazı müzeleri okumak isteyenler için araştırdık.

İSHAK PAŞA SARAYI

1-      ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ:

Ülkemizde bulunan en eski müzelerden birisidir Adana Arkeoloji Müzesi. Adana Arkeoloji Müzesinde Tarsus Gözlükule, Mersin Yumuktepe, Misis, Karatepe, Soğuksutepe, vb. höyük ve iskân yerlerinde yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen malzeme ve eserler sergilenmektedir. Bunların yanında bazı heykel, kitabe ve lahitler de bulunmaktadır. Adana Arkeoloji Müzesi 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaretçilere açıktır. Pazartesi günleri ise kapalıdır. 

ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ
ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ

2-      AĞRI İSHAK PAŞA SARAYI

Ağrıda bulunan İshak paşa Sarayı yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşmaktadır. 
İSHAK PAŞA SARAYI
İSHAK PAŞA SARAYI

Ağrının Doğubayazıt ilçesinde bulunan İshak Paşa Sarayı muhteşem bir atmosfere sahip ve mükemmel bir tarih kokusuna salmaktadır içine girenlere. Kitabesinden anlaşıldığı üzere İshak Paşa Sarayı 1784 yılında Çıldıroğulları'ndan II. İshak Paşa döneminde yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin, Anadolu’da günümüze ulaşabilen tek saray yapısı olduğu bilinmektedir. Ülkemizin doğusuna yolu düşenlerin mutlaka görmesi gezmesi gereken bir müzedir İshak Paşa Sarayı.

3- 



      BURSA TÜRK İSLAM ESERLERİ MÜZESİ

Ülkemizin güzel şehirlerinden şehzadeler şehri Bursa’nın görülmesi gereken yerlerinden biri de Türk İslam Eserleri Müzesidir. Çeleni Sultan Mehmet’in 1419 yılında yaptırdığı bu tarihi türbe İslam Eserleri Müzesi Olarak günümüzde kullanılmakta ve ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Bursa Türk İslam Eserleri Müzesinde, maden, keramik, ahşap, işleme, silah, el yazması kitaplar, sikke, kitabeler ve mezar taşları ile etnografik malzemeler sergilenmektedir.



4-      SİNOP TARİHİ CEZAEVİ

SİNOP TARİHİ CEZAEVİ


Karadeniz deyince aklımıza yeşil alanlar, ormanlar doğal güzellikler gelir genelde ama ülkemizin en kuzey noktası olan Sinop’ta kayda değer bir müze vardır görülmesi gereken: Sinop Tarihi Cezaevi. Yaklaşık 4000 yıl öncesine dayanan Sinop Cezaevinin tarihi acılarla doludur. Üç tarafı denizlerle kaplı olan Sinop cezaevi bir hapishaneden çok bir zindan gibi kullanılmış ve zindana atılanların sonu hiç iyi olmamıştır. Görülmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum Sinop Cezaevinin.

 

            Ülkemizdeki diğer müzelerle ilgili de derlemeler yaparak sizlerle paylaşacağım. Araştırılmasını istediğiniz müzeleri yorumlarda belirtebilirsiniz. İstediğiniz müzeleri araştırıp sizlerle ve tarih meraklıları ile paylaşabiliriz.

Gürcistan Batum'a nasıl gidilir?


6 Mayıs 2020 Çarşamba

HAVA KİRLİLİĞİNE SEBEP OLAN KÜKÜRT OKSİTLER


Kükürt Oksitler (SOx)

Kükürt oksit emisyonları, yakıtlarda bulunan kükürtten kaynaklanmaktadır. Kükürt dioksit suda ve vücut sıvısında yüksek oranda çözünen bir maddedir. Ortamda bir aerosol bulunması halinde; kükürt dioksit, aerosol ile birleşebilir, bunun sonucunda etkisi daha da artabilir. Aerosol kükürt dioksiti absorbe ederek solunum sistemine taşımaktadır. Daha sonra absorbe olmuş kükürt dioksit daha zararlı bir madde olan sülfürik aside dönüşmektedir. Eğer bu işlem dış ortamda olursa yani; atmosferin nemi ile birleşirse asit yağmurlarına neden olabilir. Kükürt dioksitin gazının aşağıda gösterilen reaksiyon sonucu sülfürik aside dönüşümü gösterilmektedir;

SO2+½O2→SO3

SO3 + H2O → H2SO4




Kükürtdioksit Ölçüm Yöntemleri

Kükürt oksitler (SOx) insan sağlığını ve çevreyi önemli ölçüde tehdit eden kirleticilerdir. Kükürt oksitler içerisinde en önemli payı ise; kükürt dioksit (SO2) oluşturmaktadır. Bu

gaz yanmayan renksiz bir gaz olup, 0,3-1 um derişimler de ağızda karakteristik bir tat bırakmakta 3 ppm ( milyonda bir

hacim)'in üstünde ise; boğucu bir his vermektedir. Fuel-Oil'in içerdiği kükürdün yanmasıyla önce SO2 oluşmakta ve sonradan bunun bir kısmı yanmadaki hava fazlalığına bağlı olarak SO3 'e dönüşmektedir.

Kükürtdioksit Ölçümleri

      İnfrared

      Elektro Kimyasal Sensörler

      GC

      FTIR

      Alev İyonizasyon Yöntemleriyle ölçülmektedir.




4 Mayıs 2020 Pazartesi

FOSFOR DÖNGÜSÜ VE ÖTROFİKASYON


Fosfor Döngüsü

Yaşam için gerekli önemli minerallerden biri fosfordur. Fosforun asıl kaynağı kayaçlardır. Fosfor kayaların yapısında fosfat olarak bulunur. Kayaların aşınması ve erozyon gibi süreçlerle fosfat ırmaklara ve akarsulara karışır ve buradan okyanuslara taşınır. Burada, diğer minerallerle birlikte depolanır. Milyonlarca yıl burada bekler. Kabuk çarpışmaları sırasında deniz tabanının bir kısmı yüzeye çıkar ve karasal yapı oluşturur. Kayaların yeniden aşınmaya başlamasıyla da tekrar döngüye katılır. Oldukça yavaş ilerleyen bu döngüde, karadan okyanuslara daha hızlı bir geçiş yaşanır. Fosforun yeniden karaya dönüşü, yüz binlerce yıl alır.

ÖTRÖFİK GÖL
Fosforun ekosistemlerdeki döngüsü daha hızlı ilerler. Tüm canlılar az miktarda fosfora gereksinim duyar. Fosfor, ATP, NADPH, fosfolipitler, nükleik asitler ve diğer organik bileşiklerin başlıca bileşenidir. Bitkiler, fosforun çözünüp iyonlaşmış formunu kullanırlar. Bunu öyle hızlı yaparlar ki, topraktaki fosfor miktarı birden bire olması gerekenin oldukça altına düşebilir. Otçul hayvanlar için fosforun tek kaynağı bitkilerdir. Etçil hayvanlar da, otçul hayvanları yiyerek fosfor gereksinimlerini karşılarlar. Hayvanlar, fosforun bir kısmını dışkı ve idrar yoluyla atarlar. Ölü canlıların çürümesiyle de bir kısım fosfor toprağa taşınır. Toprağa karışan fosfor, buradan yine bitkiler tarafından alınarak döngüye katılır.

1 Mayıs 2020 Cuma

OLMAZSA OLMAZ; “SU”



OLMAZSA OLMAZ; “SU”

İnsan hayatında var olan her şeyin önem sırası vardır. Hayatımızda bazı şeyler çok önemli bazı şeyler daha az önemli bazı şeyler ise “olmazsa olmaz” dediğimiz şeylerdir. Peki nedir insan hayatındaki olmazsa olmaz şeyler. Mesela oksijen olabilir mi? Ya da yiyecekler: meyveler, sebzeler, et ürünleri… Ya da eşimiz, dostumuz veya ailemiz mi? Ya da inançlarımız… Evet bunların hepsi doğru. Gerçekten olmazsa olmazlarımızdır bunlar. Bu düşündüklerimiz dışında öyle bir şey vardır ki aslında gerçekten olmazsa hayat olmaz, olmazsa az önce saydıklarımızın hiçbiri olmaz. İşte bu en önemli olmazsa olmazımız SU.



                    su döngüsü


            Evreni yaratan Rabb'imiz, tüm canlıların ihtiyacını karşılaması için suyu da yarattı ve onu kullanmamız için bizlere akıl ihsan etti. İnsanlar da bunun farkına vararak suyun önemini ve nasıl kullanması gerektiğini çok çabuk çözdü. Çünkü su olmazsa insan hayatı olamazdı. Daha tarihin ilk çağlarında inanlar yaşam alanlarını seçerken suyun olduğu yerleri aradılar. Nehirlerin, çayların kenarlarına yerleşim yeri kurdular. Göçebe yaşayanlar kullanabilecekleri su kaynaklarını aradılar. Biliyorlardı ki su olmadan yaşayamazlardı. Sadece insan kendi vücudunun içme suyu ihtiyacı için aramıyordu aslında suyu. Bir insan ne kadar su içebilirdi ki bir günde. 3 litre bilemedin 5 litre içebilir bir günde bir insan. Temizlik için, meyveler, sebzeler için, binek hayvanları için de şarttı hayatın olmazsa olmazı dediğimi su.
           

16 Nisan 2020 Perşembe

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİNDE 5 TEMEL PROBLEM



5 Temel Problem;

          Üniversitelerin birçoğunda mühendislik fakültelerinde lisans programı olarak açılmış olan Çevre mühendisliği bölümlerinde binlerce öğrenci eğitim almaktadır. Aynı zamanda binlerce öğrenci de mezun olmuş bulunmaktadır. Büyük bir şevkle tercih edilen çevre mühendisliği bölümümüzün de bazı önemli sorunları bulunmaktadır. Okurken pek karşılaşmasak da artık meslek hayatının içine girdiğimiz zaman karşılaşacağımız sorunlar ve daha çok aslında mesleğe girme aşamasında karşılaşacağımız sorunlar mevcut. Bu yazımda sizlerle gerek kendi karşılaştığım, gerekse karşılaşanlardan dinlediğim bazı sorunlardan bahsedeceğim.

Arıtma Tesisi


 
1-      Kamuya Atanma Problemi: üniversiteyi bitiren herkesin günümüzde ilk hedefi her zaman kamu sektörü olmuştur. Kamu sektörünün rahatlığı ve bu sektörde alınan maaş herkesi cezbedecek niteliktedir. Fakat kamuya maalesef atama sayılarımız diğer birçok bölüme göre çok düşük sayılardadır. Esasında kamunun çevre mühendislerine ihtiyacı vardır, fakat ne sebepten ise bilinmez kamuya alımlarımız düşük sayılarda seyretmektedir. Kpss çalışarak kamuya atanmak isteyen değerli arkadaşlarımın asla ümitsizliğe kapılmamasını söylemek isterim ki şöyle de bir avantajımız var; alım sayısı daha fazla olan birçok bölüm öğrencilerinden daha düşük puanlar ile kamuya atanma şansımız da bulunmaktadır. Ümitsizlik yok çalışmaya devam…
 

Manşet