DAMLATMALI FİLTRELER
DAMLATMALI
FİLTRELER VE BİYOLOJİK YAŞAM
Damlatmalı
filtreler, biyolojik atıksu arıtımı icin en eski sistemlerden biridir. Gaye, filtreden geçen substratın yani organik
maddenin çökebilir hale gelmesidir. Damlatmalı filtreler, üzerine mikroorganizmaların
yapıştığı çok geçirimli malzemeden yapılmış genellikle silindirik bir yapı
içine yerleştirilmiş bir yataktan ibarettir. Atıksular bu yataktan geçirilir.
Atıksuyu yüzeye homojen olarak dağıtmak için dönen sıvı dağıtıcıları
kullanılır. Atıksu akım hızı, biyofilmleri tanecik yüzeylerinden koparmayacak
şekilde yavaş olup film halinde katı yüzeyden aşağı doğru akarlar.
Dort onemli bileşeni
vardır;
1- Dairesel
veya dikdortgen bir havuza yuksekliği 1-2.5 m olacak şekilde filtre malzemesi
doldurulur. İdeal bir filtre malzemesi, uzerinde daha cok bakterinin
buyuyebilmesi icin cok geniş yuzey alanına sahip olması gerekmektedir. Ayrıca,
içerisine havanın difuz edebilmesi ve kopan bakterilerin kolayca filtreden
uzaklaşabilmesi için filtre malzemesi yeteri kadar boşluk hacmine sahip
olmalıdır. Filtre malzemesi olarak, seramik materyal, taş, plastik malzeme ve
tahta kullanılabilir. PVC yada polipropilenden imal edilmiş plastik malzemeler
damlatmalı filtreler için kullanılır. Ayrıca, kırma taş ta yaygın bir şekilde
kullanılmaktadır.
Taş
malzeme filtre malzemesi olarak kullanıldığı takdirde cok fazla ağırlık
oluşturur ve filtre fazla yuksek yapılamaz. Filtre malzemesi olarak plastik
kullanılması durumda ise; filtre malzemesi hafif olup 6-10 m ye kadar yuksek
filtreler kullanılabilir.
2- Atıksu
dağıtıcısı: Atıksu dağıtım yapısı atıksuyun filtre
malzemesi uzerine eşit şekilde dağıtılmasını sağlar. Atıksuyun filtre uzerine
yukleme hızı duşuk yuklu filtre icin 5 m3/m2/gun den az olmalı, yuksek hızlı
filtreler icin ise hidrolik yukleme hızı 25 m3/m2/gun’den kucuk olmalıdır.
3- Damlatmalı
filtreden arıtılmış suyun toplanması ve havanın filtreye erişmesi icin bir dren
sistemi olmalıdır.
4- Son cokeltme tankı : Damlatmalı
filtreden kopan bakteri yumaklarının sudan ayrılması icin kullanılır.
Damlatmalı filtrede geri devir onemli bir faktor olup, geri devir oranı R=QR/Q
olarak tanımlanır. Burada, QR geri devir debisi, Q ise damlatmaya gelen atıksu
debisidir.
Geri
devirin artırılması, atık su ile bakterinin temasını arttırır. Giriş
atıksuyundaki organik madde ve toksik madde konsantrasyonunu azaltır. Geri
devir ile gelen oksijenden dolayı sisteme oksijen girdisi artar ve sistem
performansı yukselir. Geri devir ayrıca, atık su debisinin duşuk olduğu
zamanlarda filtrenin kurumasını engeller, koku ve sinek oluşumunu da azaltır.
Damlatmalı
filtreler akış hızlarına göre “yavaş” ve “hızlı” olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Yavaş filtrelerde 2 000-4 000 m3 /m2 -gün, hızlı filtrelerde ise 10 000-30 000
m3 /m2 -gün atıksu verilmektedir. Düşük hızlı filtrelerin işletmeleri daha
kolaydır ve küçük nüfuslar için kullanılırlar. Bu tip filtreler, taş ve çakıl
gibi doğal malzemelerle kolayca yapılabilirler. Gerekli ekipman, sadece bir
dozlama sifonu ve dağıtıcıdır. Filtre ortamı, 2-3 m derinliktedir. Filtre
girişi ve çıkışı arasında 2,5-3,5 m’lik bir yük kaybı olur. Genellikle geri
devirsiz olarak düzenlenirler. Bu nedenle bu tip filtrelerde pompa
gerekmeyebilir. Arazi ihtiyacı, 0,5-0,7 m 2 /kişi arasında değişir. Yüksek
hızlı filtrelerde BOI giderimi, BOI yüklemesine, geri devir oranına ve
kullanılan ortamın tipine bağlı olarak %65-85 arasındadır. Bu tip filtrelerdeki
nitrifikasyon da, uygulanan BOI yüküne bağlıdır.
Damlatmalı
Filtrelerin Biyolojisi
Damlatmalı
filtrelere gelen organik madde bakteriler tarafından kullanılarak, yeni
hücreler oluşur. Bu oluşan yeni hücreler damlatmalı filtrelerden sonra gelen
çökeltme tanklarında çöktürülerek ayrılır. Damlatmalı filtre malzemesi üzerinde
oluşan biyofilme zoogleal film denir. Biyofilm bakteri, fungus, alg, protozoa
ve diğer yaşam formlarından meydana gelir.
Biyolfilm
de bakteri büyümesiyle biyofilm iyice kalınlaşır ve biyofilmin ic kısımlarına
oksijen ve substrat difuz edemeyebilir. Bu nedenle, filtre malzemesine yakın
kısımlarda bulunan bakteriler oksijen yetersizliğinden dolayı anaerobik
şartlara maruz kalır ve substrat azlığı da buna eklenince, bakteriler iç
solunum fazına girerek, bakteriler yapıştıkları yüzeyden kopmaya başlarlar.
Kopan parçalar çökeltme tankında sudan uzaklaştırılır. Damlatmalı filtrelerde
prokaryotik ve okaryotik hucrelere ilave olarak daha yüksek yaşam formları da
gözlenir. Bunlar; rotiferler, nematotlar, kurtcuklar, sinekler ve bazı böcek
larvalarıdır.
Bakteriler:
Bakteriler filtrelerde ozellikle organik maddelerin
parçalanmasında önemli gorev üstlenirler. Kolloidal organik maddeler ise
biyofilm tarafından adsorplanır ve hücre dışı enzimler ile parçalanırlar.
Damlatmalı filtrelerde aktif bakteriler Zooglea, Pseudomonas, Flavobacterium,
Achromobacter, Alcaligenes ve bazı ipliksi bakterilerdir. Ayrıca, amonyağın
nitrite ve daha sonra nitrat oksitlenmesinden sorumlu olan nitrifikasyon
bakterileri de damlatmalı filtrelerde bulunur. Günümüzde biyofilm
mikrobiyolojisini çalışabilmek için çok önemli gelişmeler olmuştur. Şöyleki;
pH, oksidasyon redüksiyon potansiyeli, hidrojen sülfür, nitrit ve nitrat
konsantrasyonlarının biyofilm içerisinde ölçülebilmesi için mikron boyutlarında
mikrosensörler geliştirilmiştir. Yu ve Bishop (2001) bu konuda çalışmalar
yapmıştır. Bu çalışma sonuçlara göre, oksijen sıvı fazda yüksek iken,
biyofilmin iç kesimlerinde bakteri kullanımından dolayı düşmektedir. Sülfür
ise, biyofilmin iç kesimlerinde oksijen azalmasından dolayı artmaktadır.
Damlatmalı
filtrelerde nitrifikasyon hızı birçok faktöre bağlıdır. Bunlardan en
önemlileri; sıcaklık, çözünmüş oksijen, pH, inhibitörlerin varlığı, yükleme
hızı, filtre malzemesi, filtre yüksekliği ve atıksudaki BOİ konsantrasyonudur.
Düşük hızlı damlatmalı filtreler, yüksek bir nitrifikasyon popülasyonunun
gelişmesine imkan tanır. Yüksek hızlı filtreler ise, yüksek organik ve yüksek
hidrolik yüklemelerden dolayı nitrifikasyon bakterilerinin gelişmesine imkân
tanımayabilir. EPA ya göre, kırma taş malzemenin filtre dolgu malzemesi olarak
kullanıldığı filtrelerde nitrifikasyonun gözlenebilmesi için organik yüklemenin
0,16 kgBOİ5.m3.gün’ü geçmemesi gerekmektedir. Daha yüksek yüklemelerde
heterotrof bakteriler ortama hakim olurlar. Damlatmalı filtrelerin organik
yüklemenin fazla, oksijenin az olduğu üst kısımlarında anaerobik mikro
bölgelerin oluşumundan dolayı metan üreten bakterilerin ve sülfat indirgeyen
bakterilerin geliştiği gözlenmiştir.
Funguslar
(mantarlar): Mantarlar genellikle düşük pH
değerlerinde dominant olurlar. Bu da sisteme asidik atık suların verilmesinden
kaynaklanır. Damlatmalı filtrelerde en çok gözlenen funguslar; Penicillium,
Aspergillus, Mucor, Geotrichum ve maya dır.
Algler:
Algler damlatmalı filtrelerin yüzeyinde gelişirler.
Çünkü damlatmalı filtrelerin üst tarafı gündüz güneş almaktadır. Her ne kadar
algler filtrede büyüyen bakteri ve funguslar için oksijen üretse de damlatmalı
filtrelerde büyüyen algler filtrelerin tıkanmasına neden olabilir. Damlatmalı
filtrelerde en çok gözlenen algler; Euglena, Chlorella dır.
Protozoalar: Ökaryotik
organizma olan protozoalar biyofilmdeki bakteriler üzerinden büyür. Biyofilmde
Flagellalı (Bodo, Monas), siliatlı (Colpidium, Vorticella) ve ameba (Amoeba, Arcella) bulunabilir.
Rotiferler
ayrıca damlatmalı filtrede bulunurlar. Bu
organizmalara ilave olarak yüksek yapılı çok hücreli organizmalar örneğin böcek
larvaları, sivrisinekler de damlatmalı filtrelerde bulunur. Bu sinekler
damlatmalı filtrelerde problemlere sebep olabilir. En önemli problem ise
damlatmalı filtreleri işleten personeli rahatsız etmesi ve hastalık yayma
potansiyelinin olmasıdır.
Damlatmalı
Filtrelerin Avantaj ve Dezavantajı
Avantajları
Damlatmalı filtreler
özellikle nüfusu az yerlerde kullanılmaktadır.
Damlatmalı filtrenin
işletimi ucuz, kolay ve güvenilirdir.
Ayrıca, şok organik ve
toksik kirleticilere dayanıklı olduğu için endüstriyel atıksuların arıtımında
da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Dezavantajları
Aşırı organik yükleme
hücre dışı polimer üreten bakterilerin aşırı derecede çoğalmasına neden olarak
filtrenin tıkanmasına yol açabilir.
Aşırı bakteri büyümesi
ayrıca filtrede koku problemlerine yol açabilir.
Filtrenin tıkanmasından
dolayı, filtrede hava sirkülasyonu bozulabilir ve düşük oksijen
konsantrasyonlarına neden olur. Buda arıtım performansını ciddi derecede
düşürür. Alınacak bazı önlemler ile performans iyileştirilebilir;
İki
filtrenin değişimli kullanımı
Atıksu
dağıtımını yavaşlatmak
Filtrede
plastik malzeme kullanarak yüzey alanını arttırmak böylece hava sirkülasyonunda
artmasını sağlamak
Mekanik
havalandırma ekipmanları kullanarak koku problemi ve düşük arıtım performansı
önlenebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder