20 Şubat 2019 Çarşamba
Batum'a Nasıl Gidilir?
Batum'a Nasıl Gidilir?
Ülkemize en yakın ülkelerden biri olan Gürcistan'ın Batum kentine gitmek düşündüğünüzden daha kolay. İsteyen kendi aracıyla isteyen ise tur şirketleri ile gidebilirler. Batum güzel bir sahil kenti. Karadeniz kıyısı şehirlerine benzeyen bir yerde imar edilmiş.
Peki Kendi Aracımızla Batum'a nasıl gideriz?
Batum Artvin/Hopa sınırında Sarp sınır kapısının hemen ardında. Şöyle ki; Hopa'dan sarp sınır kapısına 15 dakikada gitmeniz mümkün. Sınır kapısından geçtikten sonra ise Batum merkezine gitmeniz yine 15 dakikanızı alır. Yani en fazla bir yarım saatlik mesafede Batum.
Kendi Aracınızla Batum'a Giderken Dikkat Edilmesi Gerekenler;
1- Batum'a geçerken öncelikle nüfus cüzdanınızın yanınızda olması yeterli. Sınırda görevli memurlar kimlik kontrolü yapıyorlar. Hem Türkiye tarafından çıkarken hem de Gürcistan tarafına girerken.
2- Cüzzi bir miktar giriş ücreti kişi başı olarak alınıyor.
Akıllı Telefon Piyasasını Etkileyen Telefon "Xiaomi"
Akıllı Telefon Xiaomi
Yıllar öncesinde akıllı telefon mu vardı? sorusu aklıma geliyor bazen. Nereden çıktı bu akıllı telefonlar, çok mu gerekliydi hayatımıza girmeleri diye de sormaktan alıkoyamıyorum kendimi.,
Sonuç olarak hayatımıza girdiler akıllı telefonlar. Peki biz ne yapalım gelişen bu teknolojiya ayak mı uyduralım, yoksa aman ne gerek var deyip geri mi çekilelim. Ben ayak uydurmayı tercih ettim. Hatta akıllı telefonları da araştırmak istedim. Son olarak o herkesin merak ettiği marka olan Xiaomi'yi keşfettim.
İlk duyduğum zaman bu markayı biraz küçümsedim. Sebebi ise Çin malı olduğunu duymamdı. Fakat telefonun Mi 8 modelini incelediğim zaman düşüncemin yanlış olduğunu anladım. Xiaomi android telefonlar incelendiği zaman aralarında en iyi markalardan biri olduğunu isbat etmektedir. Gerek yazılımı gerekse malzeme kalitesi ile gerçekten kayda değer bir cihazdır. İsim yapmış ne telefonlar gördük beş para etmeyen. Fakat Xiaomi özellikleri ve malzeme kalitesi ile beni cezbetmeyi başardı. Bunun yanında en önemli özelliklerinden biri cihazın hızlı ve stabil çalışmasdır. Aynı zamanda cihaz emsallerinden çok daha uygun fiyatlıdır.
19 Şubat 2019 Salı
2019 Mahalli Seçimler
Mahalli İdareler Seçimleri
Ülkemiz 31 Mart 2019' da bir seçime gidecektir. Bu tarihte ülke genelindeki bütün mahalli idarelerin yöneticileri seçilecek. İllerde ve ilçelerde Belediye Başkanları, Köy ve mahallelerde ise muhtarlar seçilecek. Yapılacak seçimler ülke genelinde bir heyecana sebep olacaktır.
31 Mart akşamı yerel yönetimler belirlenip ülkenin mahalli idareleri çalışmalarını yürütmeye başlayacaklardır.
Peki Adaylardan Halkımızın Beklentileri Nelerdir?
1- Öncelikle herkes bu seçimin de diğer seçimlerde olduğu gibi adil bir şekilde yapılmasını beklemektedir.
2- Adayların dürüst olması da seçmenlerin oy verirken karar vermelerinde etkili olmaktadır.
3- Ülkemizin seçmenleri öyle anıldığı gibi rastgele oy vermemektedir. Adayların kişiliğine ve donanımına dikkatle bakmaktadır.
8 Şubat 2019 Cuma
ÇÖZÜNÜRLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
ÇÖZÜNÜRLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
KATI ÖRNEKLERDE ÇÖZÜNÜRLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
Analizi
yapılacak örneklerin inorganik ve organik içeriklerinin belirlenmesi için çözünürleştirme işlemleri uygulanmaktadır. Element analizlerinde organik yapının
parçalanması için farklı teknikler uygulanmaktadır.
Bunlar,
kuru yakma, yaş yakma, mikrodalga ile çözünürleştirme ve oksidatif UV fotoliz teknikleridir.
1. Kuru Yakma ile
Çözünürleştirme
En eski çözünürleştirme
tekniğidir. Bu teknikte örnekteki organik kısım havada kömürleştirildikten
sonra örnek, uygun bir kaba (kroze gibi) alınarak alevde veya kül fırında
yakılır. Organik matriks genellikle önce kömürleşir, yanar ve kül şeklinde
kalır. Kalan bu kısım inorganik maddeleri
içermektedir. Bazı örneklerde ise oluşan CO2
gazı karbonat şeklinde kül içinde
kalabilir. Bunu önlemek için örnek, oksijence zengin alevde veya saf oksijenle
yakılmalıdır.
Kuru yakma yöntemi genellikle
pek tavsiye edilmemektedir. Bunun nedeni ise selenyum ve civa gibi uçuculuğu
yüksek olan elementlerin kayba uğramasıdır. Kuru yakmanın tam olabilmesi için
gereken sıcaklık değerlerine ulaşıldığında sodyum ve potasyumda kayıplar da meydana
gelebilmektedir.
2. Yaş yakma ile
Çözünürleştirme
Bu teknikte örnekler,
genellikle HCl, H2SO4, HNO3, HClO4, HF, H2O2 gibi yükseltgeyici kimyasallar veya bunların
karışımlarında çözülür.
H2SO4 ile çözünürleştirme: Uçuculuğu
diğer asitlere göre daha düşük olduğundan yüksek sıcaklığın istendiği
durumlarda kullanılmaktadır.
7 Şubat 2019 Perşembe
Trafikte Yayaların Önceliği
TRAFİKTE YAYA ÖNCELİĞİ
Son günlerde ülkemizin tüm illerinde trafik polislerinin caddelerde çokca dolaştığını herkes görmüştür. Birkaç gün önce ilk fark ettiğimde bi düşünmüştüm neler oluyor diye. Sebebini araştırıp öğrendiğimde çok sevinmiştim! ama bir taraftan da bir burukluk yaşadım.
Bu yoğunluğun sebebi İç İşleri Bakanlığının trafikte yaya bilincinin oluşturulması amacıyla başlattığı çalışmalar. "Öncelik Hayatın, Öncelik Yayanın" sloganıyla 2019 yılı "Yaya Öncelikli Trafik" yılı olarak ilan edilmiş. Bu kapsamda vatandaşlara farkındalık oluşturulmak amaçlanmakta.
5 Şubat 2019 Salı
Sularda Bulunan Ağır Metaller
SULARDA BULUNAN AĞIR METALLER VE ÇEVRESEL ETKİLERİ
ÖZET
Yapılan çalışmada sulardaki ağır metallerin
çevre mühendisliği açısından önemi ve canlı hayatında ne gibi etkileri olduğu
öğrenildi. Ayrıca sulardaki ağır metallerin nasıl ve hangi yöntemlerle
hesaplanacağı ve bazı suların ağır metal oranlarının hangi seviyede olması
gerektiği öğrenildi. Gerek grup arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz araştırmalar,
gerekse deney sorumlusunun anlatımları neticesinde sulardaki ağır metaller hakkında
geniş bilgi sahibi olundu. Sulardaki bazı ağır metaller; arsenik, cıva, kurşun,
krom, kadmiyum, nikel, demir, bakır, çinko, antimon, berilyum, selenyum,
tellür, talyum’ dur.
GENEL BİLGİ
Metallerin
Çevresel Etkileri:
Metallerin çevresel etkilerinin ele
alındığı bu makale serisinin üçüncü ve son bölümünde ağır metallerden cıva,
arsenik, antimon, berilyum, selenyum, tellür ve talyumun toksikoloji etkileri
ele alınmıştır. Bu makale serisinin sonunda okuyucuların ülkemizde de şimdilik
büyük bir sorun olan çevre kirliliği ve ortamlardaki ağır metal kontaminasyonlarının
flora ve fauna için ne kadar tehlikeli oldukları hakkında genel fikir sahibi
olduklarına inanıyoruz. Geri kazanımın, uygun atık depo sahalarının
oluşturulmasının, her türlü sanayi kolları için arıtım tesislerinin
kurulmasının, en basit örnekle kullanılmış pillerin doğaya atılmamasının; en az
üretim yapmak, sanayileşmek kadar önemli olduğu bu çalışmanın ortaya
çıkmasındaki temel düşünceyi teşkil etmiştir. Anlatımlarda tıbbi terimler
kullanılmaktan özellikle sakınılarak, mümkün olduğunca genel bilgi seviyesinde
ve anlaşılır kalıplarla bu metallerin ve bileşiklerinin negatif etkileri,
vücutta nerede akümüle oldukları ve verdikleri zararlar genel hatlarıyla ele
alınmıştır.
Damlatmalı Filtreler
DAMLATMALI FİLTRELER
DAMLATMALI
FİLTRELER VE BİYOLOJİK YAŞAM
Damlatmalı
filtreler, biyolojik atıksu arıtımı icin en eski sistemlerden biridir. Gaye, filtreden geçen substratın yani organik
maddenin çökebilir hale gelmesidir. Damlatmalı filtreler, üzerine mikroorganizmaların
yapıştığı çok geçirimli malzemeden yapılmış genellikle silindirik bir yapı
içine yerleştirilmiş bir yataktan ibarettir. Atıksular bu yataktan geçirilir.
Atıksuyu yüzeye homojen olarak dağıtmak için dönen sıvı dağıtıcıları
kullanılır. Atıksu akım hızı, biyofilmleri tanecik yüzeylerinden koparmayacak
şekilde yavaş olup film halinde katı yüzeyden aşağı doğru akarlar.
Dort onemli bileşeni
vardır;
1- Dairesel
veya dikdortgen bir havuza yuksekliği 1-2.5 m olacak şekilde filtre malzemesi
doldurulur. İdeal bir filtre malzemesi, uzerinde daha cok bakterinin
buyuyebilmesi icin cok geniş yuzey alanına sahip olması gerekmektedir. Ayrıca,
içerisine havanın difuz edebilmesi ve kopan bakterilerin kolayca filtreden
uzaklaşabilmesi için filtre malzemesi yeteri kadar boşluk hacmine sahip
olmalıdır. Filtre malzemesi olarak, seramik materyal, taş, plastik malzeme ve
tahta kullanılabilir. PVC yada polipropilenden imal edilmiş plastik malzemeler
damlatmalı filtreler için kullanılır. Ayrıca, kırma taş ta yaygın bir şekilde
kullanılmaktadır.
Taş
malzeme filtre malzemesi olarak kullanıldığı takdirde cok fazla ağırlık
oluşturur ve filtre fazla yuksek yapılamaz. Filtre malzemesi olarak plastik
kullanılması durumda ise; filtre malzemesi hafif olup 6-10 m ye kadar yuksek
filtreler kullanılabilir.
2- Atıksu
dağıtıcısı: Atıksu dağıtım yapısı atıksuyun filtre
malzemesi uzerine eşit şekilde dağıtılmasını sağlar. Atıksuyun filtre uzerine
yukleme hızı duşuk yuklu filtre icin 5 m3/m2/gun den az olmalı, yuksek hızlı
filtreler icin ise hidrolik yukleme hızı 25 m3/m2/gun’den kucuk olmalıdır.
3- Damlatmalı
filtreden arıtılmış suyun toplanması ve havanın filtreye erişmesi icin bir dren
sistemi olmalıdır.
4 Şubat 2019 Pazartesi
Ülkemizdeki Çevre Sorunları
Türkiye'de Çevre Sorunları
Ülkemizde çevre sorunlarını anlatan güzel bir çalışma yaptığımı düşünüyorum. Yaptığım bu çalışmanın okuyanlara faydalı olması için paylaşmak istedim.
ÇEVRE
SORUNLARININ SEBEPLERİ
Hızla artan
dünya nüfusu, plansız sanayileşme ve sağlıksız kentleşme, nükleer denemeler,
bölgesel savaşlar, verimi artırmak amacıyla kullanılan tarım ilaçları, yapay
gübreler ve artan deterjan gibi kimyasal maddelerin kullanımı giderek çevre
kirliliğine neden olarak çevre sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Bunun doğal sonucu olarak kirlenen hava, su ve toprak canlıların yaşamını
olumsuz yönde etkileyecek boyutlara ulaşmıştır. Genel olarak çevre sorunları, insanların
yaşadıkları hayat ortamının doğal yapısını tahrip etmektedir. Bozulan bu
doğal hayat çevre üzerinde yaşayan tüm canlıların yaşamlarını olumsuz yönde
etkilemektedir. İnsanlar kendilerine daha rahat ve ferah yaşam koşulları
sağlamak için doğal olarak çevreye zarar vermektedirler.
KATI
ATIKLAR
Katı atık: Üreticisi tarafından atılmak istenen
ve toplumun huzuru ile özellikle çevrenin korunması bakımından, düzenli bir
şekilde bertaraf edilmesi gereken katı maddeleri ve arıtma çamurunu ifade
etmektedir. (Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği). Ev, okul, park, sokak gibi
yerlerden toplanan süprüntüler, ticari, tarımsal, endüstriyel faaliyetler
sonucu meydana gelen atıklar, hastanelerde yapılan tıbbi faaliyetler sonucunda
oluşan atıklar, su ve atıksu arıtım tesislerinden üretilen çamurlar genel
olarak katı atıklar sınıfına dahildir.
29 Ocak 2019 Salı
ATIKSULARDAN AĞIR METALLERİN UZAKLAŞTIRILMASI
Atık Sulardan Ağır Metallerin Giderilmesi
Hala Ahmed Hegazi'nin 10 Mart 2013 tarihinde kabul edilen makalesinin Türkçeye Çevrilmiş halinin özetini burada paylaşıyorum. Çevre Mühendisliğini yakından ilgilendiren bir konu olan Ağır metallerin atık sulardan uzaklaştırılması hakkında çalışmalar yapılmış ve çok faydalı tespitler yapılmıştır. Bilinenin aksine Ahmed Hegazi, pahalı olan aktif karbonun yerine, tarımsal ve endüstriyel atıklardan yararlanmış ve kayda değer sonuçlara ulaşmıştır. Makalenin orijinalini veya çevirisini isteyen arkadaşlar yorum kısmında belirtebilirler.
Makalenin özeti;
Özet; Adsorpsiyon prosesleri, çeşitli araştırmacılar tarafından ağır metallerin atık akımlardan uzaklaştırılması için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır ve aktifleştirilmiş karbon sıklıkla bir adsorban olarak kullanılmaktadır. Su ve atıksu arıtma endüstrilerinde yaygın olarak kullanılmasına rağmen, aktif karbon pahalı bir malzeme halini alıyor. Son yıllarda, eliminasyon için güvenli ve ekonomik yöntemlere duyulan ihtiyaç kirli suların sebep olduğu ağır metallerin, piyasada bulunan aktif karbona düşük maliyetli alternatiflerin üretilmesi yönünde araştırma ilgisini gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, tarım bazlı ucuz adsorbentlerin olası tüm kaynaklarının araştırılması ve bunların ağır metallerin uzaklaştırılmasına yönelik fizibilitesinin ayrıntılı olarak incelenmesi acil bir ihtiyaçtır. Bu araştırmanın amacı, atık sudaki ağır metallerin giderilmesi için daha ucuz adsorbentlerin kullanım olanaklarını incelemektir. Çeltik kabuğu ve uçucu kül gibi tarımsal ve endüstriyel atık yan ürünleri, EL-AHLIA Şirketi atık suyunun elektrokaplama endüstrileri için gerçek bir vaka çalışması olarak atıksudan ağır metallerin giderilmesi için kullanılmasına yöneliktir.
Sonuçlar düşük maliyetli adsorbentlerin 20-60 mg / l konsantrasyonda ağır metallerin uzaklaştırılması için verimli bir şekilde kullanılabileceğini, ayrıca gerçek atık su kullanarak pirinç kabuğunun aynı anda Fe, Pb ve Ni'nin uzaklaştırılmasında etkili olduğunu gösterdi Uçucu kül Cd ve Cu'nun uzaklaştırılmasında etkili olmuştur.
Çevre Mühendislerine ve Çevre mühendisliği okuyan arkadaşlarımıza faydalı bir makale olacağına inanıyorum. Zaman zaman bu şekilde paylaşımlarda bulunacağım.
26 Ocak 2019 Cumartesi
Teknolojinin Hayatımıza Etkileri
TEKNOLOJİK GELİŞMELER
Teknolojinin geçen her gün daha da geliştiği herkesin bildiği bir şeydir. Peki teknoloji gelişimi insan hayatını nasıl etkiliyor. Teknoloji gelişimi insanları ileri mi götürüyor yok sa daha mı geri gidiyoruz. Teknolojik gelişmeler bize fayda mı sağlıyor yoksa zararı daha mı fazla? Bu soruları o kadar çok sıralayabiliriz ki...
O kadar çok gelişti ki teknoloji artık neredeyse teknolojisiz yaşayamaz hale geldik. Teknolojinin hızla gelişmesi ile her geçen gün daha fazla bağlanıyor ve hayatımızın vazgeçilmezi haline getiriyoruz. Yediden yetmişe herkes teknolojiye mahkum olmuş durumda.. Henüz üç beş yaşındaki çocuklardan, yetmiş seksen yaşındaki ninelere, dedelere kadar teknolojiyi benimsemiş durumdayız. Bu durumun iyi mi yoksa kötü mü olduğu bence kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Teknoloji yıllar önce kısıtlı alanlarda gelişmekteydi. yıllar geçtikçe teknoloji her alanda gelişmeye başladı. Önceleri sanayi alanında gelişmelerin daha çok olduğu düşünülürse, şimdilerde ise her alanda hızla gelişmeler yaşanmaya başlanmıştır. son yıllarda teknolojideki gelişmeleri sadece okumaya kalkarsanız bile yetişemezsiniz. Her geçen gün bilgisayar teknolojisi ve sanal beyin çalışmaları hızla ilerlemektedir. Teknolojiye yetişme çabası gösteren insanların çabası da boşa çıkmaktadır. Her alanda hızla gelişen teknolojiye insanın yetişebilmesi mümkün değildir zaten.
Peki Gerçekten Teknoloji Gelişiyor mu?
Teknoloji gelişiyor diyoruz, gelişen teknolojinin inanılmaz olduğunu düşünüyoruz. Fakat şöyle bir soru geliyor benim aklıma. Gerçekten ilerliyor mu bu teknoloji. Bu soruyu sormayı aklıma getiren durumlardan biri şudur; Yıllar önce yapılan Mimar Sinan eserleri. Örneğin Edirne'deki, Mimar Sinan'ın Ustalık eserim olarak adlandırdığı Selimiye Cmii. Bu caminin En önemli özelliği minarelerinin içindeki merdivenleri. Üç ayrı kapıdan girilen aynı yere çıkan üç ayrı merdiven var ve her birinden çıkan insanlar birbirini görmezler. Ayrıca yine Selimiye Caminin akustiği ise hala yeni yapılan camilerde bulunmamakta, daha doğrusu sanırım yapılamamaktadır. Bunun dışında yine araştırıldığında teknolojinin eskiden de farklı geliştiğini düşünebiliriz. İhtiyaçlar oldukça bir şeyler üretilmiştir. Günümüzdeki teknolojik gelişmelerde eskiden olduğu gibi ihtiyaçlardan kaynaklanmaktadır.
Teknolojinin Olumlu ve Olumsuz Etkileri
Peki hayatımızın her alanına girmiş ve onsuz yaşayamaz hale geldiğimiz teknolojinin insanlara sadece faydaları mı var? Bence bunun sonucu kesinlikle hayır. hayatımızı kolaylaştıran, uzakları yakın eden, dünyayı küçülten, bilgiye ulaşımı kolaylaştıran gelişmelerin insana ne zararı olabilir ki diyebiliriz, ama öyle değil. Evet şimdilerde mutfağa girdiğimizde bulaşık makinesi ile yıkamak, kombilerle evi ısıtmak, süpürgelerle ev temizlemek,çamaşırları yıkamak gibi elbette ki hayatımız kolaylaşıyor. Ama ilerleyen teknoloji bazı yönleri ile hastalanmamıza da sebebiyet veriyor. Bunun en büyük sebebi ise sosyal medya, akıllı telefonlar tabletler ve bilgisayarlar. Hepimiz şuursuzca kullanıyoruz, faydalanıyoruz zararlarını aklımıza bile getirmeden. Bakın SDÜ üniversitesi Çocuk Endokrinoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Bumin DÜNDAR ne diyor; Elektrikli cihazların ergenlik gelişimi üzerine etkileri konusunda fareler üzerinde deney yaptıklarını, Fare deneyinden elde edilen sonuçların,elektriksel alanların vücuda ciddi oranda zarar verdiğinin tespit edildiğini, sürekli elektriksel alana maruz bırakılan gebe farelerin yavrularının kontrol grubundaki farelere göre belirgin olarak düşük doğum ağırlıklı doğduklarını,büyüme ve gelişimlerinin daha geç olduğu saptandığını." ifade etmişti.
Gelişen teknolojiden faydalanmalı fakat sınırsızca bağlanmamalıyız. Hayatımızda vazgeçilmez bir konuma koymamalıyız. en önemlisi ise çocuklarımızı teknoloji bağımlısı olmaktan alıkoymalı, teknolojiyi gerektiği yerlerde gerektiği kadar kullanmalıyız..
Sabır edip okuyan herkese teşekkür ederim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)